Haramiler

Haramiler Üzerine

2009 yılında haramiler.org adresi altında yayına başlayan, haramiler sayfamız bugün firaz.net bünyesinde devam etmektedir.

Masallardan gerceklere yolculuk. Banka hortumculari, bilimsel hirsizliklar, kapkaclar ve hirsizlik ceteleri.

Öyle bir cagda yasiyoruz ki her gecen gün akla hayala gelmeyen hirsizlik yontemleri ile tanisiyoruz.

HARAMILER öyle bir kelime ki, icine banka hortumcularindan tutunda cilingir niyetine kapi kiran adi hirsizliklara kadar hepsini aliyor. Mafyayi da köse basina oturtuveriyor. Bu kadar buyuk olaylar olurken gördük ki internette modern haramileri anlatan bir site yok.

Biz kollari sivadik ve haramileri bir bir anlatmak üzere bir ucundan basladik.

Ocak ayında Bursa Yıldırım Kaymakamlığı ve Emniyet Müdürlüğünün bulunduğu binadan hırsızlık yaptığı gerekçesiyle tutuklanan ve geçen ay serbest bırakılan genç, 2 ayrı hırsızlık suçundan yeniden tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, Bursa'da ünlü bir kebapçı ile Yalova Yolu'nda bulunan bir mobilya mağazasındaki hırsızlık olaylarına yönelik çalışma başlatan Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, iş yerlerindeki güvenlik kamerası görüntülerini inceledi.

Polis, kebapçıdaki güvenlik kamerası görüntülerinde yüzünü şapkayla kapatmış, elinde eldiven bulunan şüphelinin, Yıldırım İlçe Emniyet Müdürlüğünde meydana gelen hırsızlık olayına karışan ve yaklaşık 3 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Ramazan Büyük (24) olduğunu tespit etti.

Dr. Topalhocaoğlu'nun cep telefonunu almak için trenden atıp öldürdüğü iddia edilen sabıkalı hırsız müebbetle yargılandığı davadan 3 yıl 4 ay hapis aldı. Ailesi, "İntihar dediler" diyerek tepki gösterdi.

Hesap uzmanı Dr. Erdoğan Topalhocaoğlu'nu, cep telefonunu almak için trenden attığı iddia edilen ve ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan sabıkalı hırsız Osman Temel, sadece "özel beceriyle hırsızlık" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gözyaşına boğulan abla Aysun Bozkurt Topalhocaoğlu'nun "Böyle ceza olur mu? Ağabeyim intihar mı etti?" diye tepki gösterdiği karar, tartışma yarattı. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Donay, "Kaste yakın taksir var. Adam düşmüş ölmüş, ne delil yetersizliği? Ağır ceza vereceksin ki örnek olsun" dedi. İki yıl önce meydana gelen olayla ilgili İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuksuz sanık Osman Temel katılmadı.

Türkiye'de, dünyada da olduğu gibi son yıllarda suç işleyenlerin sayısı giderek artıyor. Her gün en az bir cinayet haberi okuyoruz. Ağırlaştırılmış hapis cezaları ne cinayet işleyenlerin sayısını azaltıyor ne de işleniş şekillerindeki vahşetin önüne geçiyor. Suç işleyenlerden bazılarının, ki bunlara beyaz yakalı psikopati kişilikler deniyor, rehabilitesi de mümkün olmuyor.

"Mardin'de kanlı saldırı: 44 ölü", "Baba-oğul cinayeti birlikte işledi", "Karısını 10. kattan aşağı attı".... Gün geçmiyor ki buna benzer başlıklarla duyurulan bir cinayet haberi okumayalım. Sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın her yerinde suç işleme trendi yükselişte. Peki kimler, hangi nedenlerle suç işliyor? Suçu işledikten sonra ne hissediyor? Her katilin topluma kazandırılması mümkün müdür? Suç ve suça dair sorularımızı Doç. Dr. Kültegin Ögel yanıtladı.

- Kimler suç işler?

MUĞLA’nın Marmaris İlçesi’ne bağlı İçmeler Beldesi’nde bir restoranda otururken, yan masadaki Rus turistin kamerasını çalan 4 kişilik İngiliz aile, kendilerini gözaltına almak isteyen 2 polis memurunu da darp etti.

Olay, bugün saat 00.30 sıralarında İçmeler’deki ‘Josey’ isimli restoranda meydana geldi. Restorandaki etkinlikleri kaydettiği kamerasını masanın üzerine bırakıp lavaboya giden Rus turist Natalia Kornilova (27) unuttuğu bir şeyi çantasından almak için arkasını döndüğünde gözlerine inanamadı. İddiaya göre, yan masada oturan İngiliz turistlerken Peter Ford (44), Rus Kornilova’nın kamerasını alarak eşi Susan Galahher Traljic’in (42) çantasına koydu. İngiliz çiftin çocukları Connor Duran Ford (14) ve Daiel Martin Peter (16) de masanın önünü kapatarak hırsızlığın fark edilmesini engellemeye çalıştı. Koşarak masaya gelen Rus turist Kornilova, İngiliz aileye tepki gösterdi, kamerasını geri istedi. Devreye restoran personelinin girmesi üzerine olay polise bildirildi.

Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin yayınladığı ekmek raporuna göre, İstanbul'da bulunan 4 bin 500 ekmek fırınından bin 500'ü ruhsatsız üretim yapıyor.

Ekmek fiyatlarının Ramazan ayından sonra artması gündemde. Ancak Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin 2010 'ekmek raporu' Türkiye'nin ana gıda maddesinin tek sorununun fiyat olmadığını ortaya koydu.

Raporun verilerine göre Türkiye ekmekle besleniyor. Kişi başına günlük ekmek tüketimi 350-400 gram. Yoksul kesimde tüketim 800 grama kadar çıkıyor. Ama israf da küçümsenmeyecek oranda. Sadece İstanbul'da günde iki milyon ekmek çöpe atılıyor.

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, tatilcileri, internet üzerinden işlem yaparken mağdur olmamaları için dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Yapılan açıklamada, havaların ısınması ile birlikte özellikle tatile giden vatandaşların, dolandırıcılara karşı uyanık olmalarını istedi.

Önceki yıl, konuyla ilgili 178 tüketici şikayeti aldıklarına işaret eden Göktaş, 2009 Temmuz ayının ilk 10 günlük süresinde 3 bin 258 şikayet aldıklarını kaydetti.

Bugün bir restoranda akşam yemek yedikten sonra kredi kartımla ödemeyi gerçekleştirirken başıma ilginç bir olay geldi.
Bu yeni bir şifre çalma işlemi gibi duruyor. Sadece dikkatli olmanız konusunda bilgilendirmek istedim.
1- Hesap istedikten sonra kredi kartınızı verdiniz.
2- Garson POS cihazıyla geldi ve şifrenizi girmenizi istedi.
3- Şifrenizi girdiniz.
4- Garson işlemi başlattı.
5- 10 sn sonra size "Bakiyeniz yetersiz veya hatlarda problem var" uyarısı aldığını iletti ve tekrar deneyelim dedi.
6- İşlemi iptal etti ve slibi yırttı attı. Sonra yeniden işlemi başlattı.
7- Şifrenizi tekrar girdiniz ve ödeme sorunsuzca gerçekleşti.

Türkiye’nin gündem maddelerinin başında yer alan bal konusuna Tarım TV açıklık getirdi

Tele – marketing sistemiyle satışı gerçekleştirilen balların güvenirliğiyle ilgili son dönemde çıkan haberleri sıkça izlemeye alıştık. Hatta, ünlü komedyen Beyaz bile televizyon reklamları aracılığıyla satışı gerçekleştirilen balların kalitesini sorgulayıp, mizah konusu yapmıştı. Öyle ki, şov programı için hazırladığı bal skeçleriyle hem güldürmüş, hem de kalitesiyle ilgili düşündürmüştü.

Peki, vatandaş bal alırken kime, neye güvenecek?
Televizyon ve internet reklamlarında polen hediyeli 5 kavanozu 100 liradan satılan bal ne kadar güvenilir?

Market raflarında onlarca çeşit bal kavanozunun içinden vatandaş gerçek balı nasıl seçecek?

Sahte balı gerçekten anlamak için alo 174 aramak..

Fakat yinede aşağıdaki bilgiler ön bilgi verebilir..
- Bal buzdolabında şekerleniyorsa gerçektir.
- Balın kesafeti (yoğunluğu) çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan bal sahtedir. Çiçek balı hızlı, çam balı ise daha yavaş akar
- Gerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz gelir.
- Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağ kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösteriyor.
- Sabit kalem (kuşun kalem değil ucu ıslandığı zaman mor renk yazan) alın bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır çıkmıyorsa hakiki baldır.
- Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir... Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır.

Son günlerde alevlenen bal tartışması tüketicilerin ağzının tadını bozdu. Sağlıklı beslenme ve şifa umuduyla alınan balların sahte olma ihtimalinden dolayı kafalar karışık.

Gerçek balı ayırt etme konusundaki kamuoyunda dolaşan bilgilerin önemli bir kısmı ise gerçek değil. Fırat Üniversitesi Arıcılık Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Ali Kutlu, balda bulunan glikoz oranının hiçbir zaman dışarıdan bakıldığında anlaşılamadığını vurguluyor. Bunu ancak laboratuvar ortamında yapılacak tetkikler belirleyebiliyor. 'Ucuz etin yahnisi yavan olur.' sözü burada da geçerli. Gıda mühendisleri, ucuza satılan balda mutlaka hile olduğunun altını çiziyor.

Artık birçok kişi zamandan kazanmak yada daha uygun oldugu için internet üzerinden alışveriş yapıyor..fakat bu dolandırıcıların iştahını kabartan büyük bir pazar haline geldi..İnternetten alışveriş yaparken çok dikkat etmek lazım ..uzmanlar uyarıyor her siteden alışveriş yapmayın !

İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) Genel Başkanı Nizamettin Bilici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güvenli internetin dünyanın bir çok ülkesinin gündeminde olduğunu belirterek, internet üzerinden zarara uğrayan insanların, şifreleri kırılanların, paraları istekleri dışından aktarılanların, dolandırılanların, büyük oranda kendi hatalarıyla buna maruz kaldıklarını kaydetti.

Sonunda bunuda yaptılar..sahte altın basma makinası yapıp sahte altın basan sahtekarlar yakalandı..Tekirdağ'da 63,5 kilogram sahte altın ele geçirildi.

"Define Bulduk" Dediler

Bir esnafa define bulduklarını söyleyen şüpheliler, altınları bozdurmak için bu kişiden yardım istedi.

İlk Seferde Gerçek Altın Verdiler Önce bir miktar gerçek altın vererek esnafın güvenini kazanan şüpheliler, aynı kişiye 10 bin lira karşılığında 2 kilo 300 gram sahte altın sattı.
Durumu fark eden esnaf, polise ihbarda bulundu.

Belirlenen adrese operasyon düzenleyen polis, 63,5 kilogram sahte altın ele geçirdi. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.

Avukatı Oğuz Müftüoğlu aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran Beren Saat, muhasebecisi tarafından dolandırıldığını iddia etti.

Dilekçede, Beren Saat'in rol aldığı bir dizideki arkadaşı aracılığıyla Muharrem A. isimli muhasebeci ile tanıştıklarını ve Nehir Erdoğan ve daha pek çok ünlü oyuncunun da muhasebecisi olduğu için kendisine güvenerek şifahen anlaşarak mali konularda birlikte çalışmaya başladıkları anlatıldı.

Muharrem A.'ya kendisine bildirdikçe muhasebe ücretlerinin yanı sıra vergi, Bağkur primi ve benzeri ödemelerin gönderildiği ifade edilen dilekçede, ödemelerin bazen elden ama çoğunlukla banka yoluyla iletildiği belirtildi ve ödemelerle ilgili belgeler de sunuldu.

Bu tip dolandırıcılar siyah kâğıtları, özel bir solüsyon ve makine kullanıp banknotlara çevirebildiklerini iddia ediyor. Paralarını çoğaltmak isteyen 18 işadamı, 2012'de bu yolla toplam 3 milyon dolar kaptırdı!

Gelir elde etme yöntemlerini her geçen gün geliştiren siber suçlular, sahte GSM faturalarından sonra şimdi de kullanıcılara e-posta yoluyla sahte kredi kartı ekstreleri göndermeye başladılar. Aralık ayında e-posta yoluyla gönderilen çok sayıda sahte GSM faturası konusuda uyarıda bulunan ESET, bu kez de Türkiye’deki bilgisayar kullanıcılarını hedef alan sahte kredi kartı ekstreleri tespit etti. Kullanıcıların merakından faydalanan siber suçlular, bu tür ekstreleri pdf dosyası gibi görünen .exe uzantılı e-postalar biçiminde gönderiyor. E-postayı açan kullanıcı, bu hareketiyle – eğer koruyucu yazılımı yoksa- bilgisayarına virüsü bulaştırmış oluyor. Faturalar e- posta yoluyla şu biçimde geliyor: Son 4 hanesi xxxx olan xxxxbank Kredi Kartınızın Toplam Borcu: 1455.83 TL.