Açığa imzanın kötüye kullanılması
9. (a) 5237 sayılı (Yeni) T.C.K. madde 209/1: 3 aydan 1 yıla kadar hapis.
(b) 765 sayılı T.C.K. madde 509/1-1.cümle: 3 aydan 3 yıla kadar hapis ve 150 liradan aşağı
olmamak üzere ağır para cezası (19. madde ile 3506 ve 4421 sayılı Kanunlardaki artış oranları uygulanır).
765 sayılı Kanunun (malvarlığına karşı suçlar) kısmında ve (inancı kötüye kullanma) bölümünde
yer alan açığa imzanın kötüye kullanılması; öğretide suçun tipi ve öğeleri bakamından bir sahtecilik
suçu olarak değerlendirilmiştir. Bu görüşü benimseyen 5237 sayılı Kanun, anılan suçu belgelerde
sahtecilik bölümünde düzenlemiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasındaki açıklama da bu görüşü
doğrulamaktadır.
Bunun dışında her iki Kanun arasında; 765 sayılı kanunun kağıdın imzalı ve yazısız, 5237 sayılı
Kanunun ise kağıdın imzalı ve kısmen veya tamamen boş (yazısız) olması koşulu dışında suçun tanımı
ve öğeleri bakımından fark yoktur.
Taraflar arasındaki hukuken geçerli ilişki nedeniyle, belirli bir biçimde doldurulup kullanılmak
üzere teslim olunan, imzalı ve kısmen veya tamamen boş kağıdın, verilme nedeninden farklı olarak
doldurulmasıyla suç oluşur.
Verilme nedeni gerçekleşmediği takdirde kağıdın aynen iadesi gerekeceğinden, doldurulması
durumunda da suç oluşacaktır.
5237 sayılı Kanunun 209/1. maddesindeki suçun maddi öğesi; imzalı ve kısmen veya tamamen
boş olarak teslim olunan kağıdın, verilme nedeninden farklı biçimde doldurulmasıdır.
Manevi öğe; aradaki anlaşmaya, verilme nedenine aykırı doldurma; böylece verenin zararına
hukukça hüküm doğuracak bir işlem yapma bilinç ve iradesidir.
Suçun kovuşturulması kişisel yakınmaya bağlıdır.
10. (a) 5237 sayılı (Yeni) T.C.K. madde 209/2: açığa imzalı kağıdı hukuka aykırı olarak ele
geçiren veya elde bulundurup hukuki sonuç doğuracak biçimde dolduran kişi, belgede sahtecilik
hükümlerine göre cezalandırılır.
2. 765 sayılı T.C.K.madde 509/2: imzalı ve yazısız kağıdı, haksız olarak ele geçirip
dolduran kişi nin eylemi, belgede sahteciliktir.
765 sayılı Kanunun 509/2. maddesi, açığa imzalı yazısız kağıdı, kendisine verilen dışında
bir kişinin hukuka aykırı olarak ele geçirip doldurmasını belgede sahtecilik kabul ederken, 5237 sayılı
Kanunun 209/2. maddesinde “ele geçirme” yanında hukuka aykırı olarak ”elde bulundurma” da belgede
sahtecilik kapsamında kabul edilmiştir.
Kuşkusuz, haksız olarak ele geçirilen veya elde tutulan açığa imzalı, boş kağıdın belgede
sahtecilik suçunu oluşturabilmesi; onun hukuksal sonuç doğuracak şekilde doldurulmasıyla olanaklıdır.
İmzalı ve kısmen veya tamamen yazısız kağıdı sahibinin rızası dışında; çalma, dolandırma, hile,
kandırma ve benzeri yöntemlerle; yolunu, fırsatını bulup haksız olarak elde etmek, elde tutmak, gizlemek
suretiyle doldurulup kullanıldığında 209. maddenin 2. fıkrası yollamasıyla yasal öğelerine göre resmi veya
özel belgede sahtecilik suçlarına ilişkin hükümler uygulanır.
(b) 765 sayılı T.C.K. madde 509/1-1.cümle: 3 aydan 3 yıla kadar hapis ve 150 liradan aşağı
olmamak üzere ağır para cezası (19. madde ile 3506 ve 4421 sayılı Kanunlardaki artış oranları uygulanır).
765 sayılı Kanunun (malvarlığına karşı suçlar) kısmında ve (inancı kötüye kullanma) bölümünde
yer alan açığa imzanın kötüye kullanılması; öğretide suçun tipi ve öğeleri bakamından bir sahtecilik
suçu olarak değerlendirilmiştir. Bu görüşü benimseyen 5237 sayılı Kanun, anılan suçu belgelerde
sahtecilik bölümünde düzenlemiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasındaki açıklama da bu görüşü
doğrulamaktadır.
Bunun dışında her iki Kanun arasında; 765 sayılı kanunun kağıdın imzalı ve yazısız, 5237 sayılı
Kanunun ise kağıdın imzalı ve kısmen veya tamamen boş (yazısız) olması koşulu dışında suçun tanımı
ve öğeleri bakımından fark yoktur.
Taraflar arasındaki hukuken geçerli ilişki nedeniyle, belirli bir biçimde doldurulup kullanılmak
üzere teslim olunan, imzalı ve kısmen veya tamamen boş kağıdın, verilme nedeninden farklı olarak
doldurulmasıyla suç oluşur.
Verilme nedeni gerçekleşmediği takdirde kağıdın aynen iadesi gerekeceğinden, doldurulması
durumunda da suç oluşacaktır.
5237 sayılı Kanunun 209/1. maddesindeki suçun maddi öğesi; imzalı ve kısmen veya tamamen
boş olarak teslim olunan kağıdın, verilme nedeninden farklı biçimde doldurulmasıdır.
Manevi öğe; aradaki anlaşmaya, verilme nedenine aykırı doldurma; böylece verenin zararına
hukukça hüküm doğuracak bir işlem yapma bilinç ve iradesidir.
Suçun kovuşturulması kişisel yakınmaya bağlıdır.
10. (a) 5237 sayılı (Yeni) T.C.K. madde 209/2: açığa imzalı kağıdı hukuka aykırı olarak ele
geçiren veya elde bulundurup hukuki sonuç doğuracak biçimde dolduran kişi, belgede sahtecilik
hükümlerine göre cezalandırılır.
2. 765 sayılı T.C.K.madde 509/2: imzalı ve yazısız kağıdı, haksız olarak ele geçirip
dolduran kişi nin eylemi, belgede sahteciliktir.
765 sayılı Kanunun 509/2. maddesi, açığa imzalı yazısız kağıdı, kendisine verilen dışında
bir kişinin hukuka aykırı olarak ele geçirip doldurmasını belgede sahtecilik kabul ederken, 5237 sayılı
Kanunun 209/2. maddesinde “ele geçirme” yanında hukuka aykırı olarak ”elde bulundurma” da belgede
sahtecilik kapsamında kabul edilmiştir.
Kuşkusuz, haksız olarak ele geçirilen veya elde tutulan açığa imzalı, boş kağıdın belgede
sahtecilik suçunu oluşturabilmesi; onun hukuksal sonuç doğuracak şekilde doldurulmasıyla olanaklıdır.
İmzalı ve kısmen veya tamamen yazısız kağıdı sahibinin rızası dışında; çalma, dolandırma, hile,
kandırma ve benzeri yöntemlerle; yolunu, fırsatını bulup haksız olarak elde etmek, elde tutmak, gizlemek
suretiyle doldurulup kullanıldığında 209. maddenin 2. fıkrası yollamasıyla yasal öğelerine göre resmi veya
özel belgede sahtecilik suçlarına ilişkin hükümler uygulanır.
Belgelerde sahtecilik
- Ana şekilleri
- Ortak Öğeleri
- Resmi Belgelerde Sahtecilik
- Resmi belge
- Resmi belge sahteciliğinde ortak ağırlatıcı sebep
- Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
- Özel belgede sahtecilik
- Özel belge
- Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
- Açığa imzanın kötüye kullanılması
- Resmi belge hükmünde belgeler
- Daha az cezayı gerektiren hal
- İçtima kuralı